3 Nisan 2013 Çarşamba

HEY diyorum! Naryaco Geldi Diyorum! Yazı Diyorum! Son Olarak Sırıtıyorum :D

Merhaba bana yine bozuk dil alışkanlığım ve sırıtışımla! :D
Merhaba gençlik ve genç olmadan genç kalan gençlik!! :D
Neden yoktum? Klasik bir cevapla: okul!!! diyorum. Hedef büyük, çevredeki insanlarda da hayvan gibi hırsa sahip olunca insan da kendini çok pis ineklerken buluyor. Gerçi ben o kadar çok ineklediğimi de sanmıyorum ya diğer arkadaşlara göre neyse.
Geldim sonuç olarak.Yarın bir gün yine başlayacak yazılılar ve ben yine kopacam burdan. Olsun her gidişin bir dönüşü varasdsghgfhdsf. :D
Uzun gibi gelen aslında kısacık sayılan şu zamanda azıcık değiştim gibi geliyor bana. Daha neşeliyim! Daha özgürüm! İnsanların düşüncelerini saplantı haline getirmiyorum artık! Ay işte bu hayatta
bir hafiflik demek ki anlatamam. Kafamın içine böcek kaçmış gibi oluyordu başkalarının ne dediğini düşünürken. Ki bu çok kötüydü. Çünkü maşallah insanlar "ağzım torba olsun içi lafla dolsun!" diye diye boş düşünüp boş konuşuyordu.
Bu arada aslında şu an ödevlere gömülmüş olmam lazım. Yıllık ödevin teslim tarihine sayılı günler kala bir bitirme çabaları... 20 gün var daha sıkıntı yok! Zaten bitirdim sayılır. Yetiştiremicem sandınız di mi?! :D Sanmadıysanız da önemli değil :D.
Tahmin edebiliyorum bu oldukça ukala halim ve sürekli :D şeklinde sırıtan suratlarımla gıcık bir tablo çizeceğim kiminin gözünde. Canınız sağolsun.
Bu arada bu yazıyı yazarken hayatımda ilk kez Kuzey-Güney i izliyorum. İstemsiz olarak. Kumanda çok uzakta ve ona ulaşmaya zahmet edemediğim için birkaç saattir kanal D ye tıkılmış, sırasıyla Merhamet ve Kuzey-Güney i izlemiş bulunuyorum. Söylemeden duramayacağım: Kıvanç'a kilo vermek yakışmış. Nokta. Daha fazla Kıvanç hakkında konuşmayacağım........
Son derece ciddiye aldığım ilham perisinin istilasına uğramış vaziyetteyim bu aralar.
Yeni yeni hikayeler için bir dolu şimşek çakıyor aklımda :D. Bazıları rüyalarımdan çıkıyor. "İşte", diyorum "bu tam da önce roman yazmalık sonra filme çekmelik konu. Hatta başrolde Chris Evans la Amanda yı oynatırım!"
Şaka bir yana yazarkenki en büyük motivasyonum yazdıklarımın filme dönüştüğünü hayal etmek.
Bir de yazarken yazdığım şeyler daha gerçekleşiyor gibi geliyor.
Yazdıklarımın büyük kısmının da kurgudan çok sahiplendiğim hayaller olduğu için o gerçekleşme, yaşama hissi bende bağımlılık yaratıyor.
Yazarken girdiğim dünyanın gerçek dünyamdaki etkisini şöyle özetliyeyim size: Bir gün kafayı üstünde çalıştığım hikayeyle bozmuşumdur. O gece rüyamda sadece onunla ilgili şeyler görmüşümdür. Aynı gece uyurken konuşup hikayeyi anlatmışımdır. Ve sabah konuştuğumu hatırlamamışımdır. :D
İşte öyle ya...
Hafiften uykum geldi biliyor musun?
Uyuyayım en iyisi.
E iyi o zaman.
Ben izin isteyeyim.
Hoşçakalın :D


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder