6 Haziran 2012 Çarşamba

Öğretmenlerle PC oyunu tartıştım, çok tuhaf bir his

Bir günü daha devirdik geçtik iyi hani, artık, kader nasip kısmet, hayırlısı.
Resmi olmayan tatilimin dördüncü günü ve dersaneye gidiyorum.
İşin hoş yanı üzülmüyorum çünkü sadece misafir olarak arkadaşlarımla olmak için gidiyorum.
Kısacası sorumluluk benim olmadığı sürece dersler bile sıkıcı değil bence.
Sağımdaki televizyonda StarTV açık yani Hürrem i izliyorum. Az önce Daye Hatun kendini astı.
Hürrem demişken bir ara şöyle bir kitap okumuştum. "Moskof Cariye" diye ya da adını sıkıyor da olabilirim ama kapağın bir yerinde yazıyordu bu isim ve böyle baya kalın kırmızı üstünde baya shop geçilmiş bir kadın resmi vardı. Vay anasını kitabın diziyle hiç alakası olmaz mı?
Hangisi daha iyi dersen dizi derim. Kitap böyle kanlı manlıydı baya.

Her neyse ya bazen ünlü olmak istiyorum, doğruya doğru. Ama olmam yani. Öyle çok göz önüne düşmeyi sevmem. Neden ara böyle bir istek geldiğini de bilmem. Ne vasıfsız bir insanmışım meğer.
Bildiğin boş yere konuşuyorum.

Sonra Disney Channel izliyorum diye babam bana 5 aş muhamelesi gösteriyor filan.
Ruhu genç kalanlardanım, her yaş da çizgifilm öyle dizi filan izlerim.
Benim anlamadığım, insan yaşının üstündeki bir şeyi okuyup izleyince dert olmuyor da daha küçüğüne bakınca niye sorun ediliyor?

Öğretmenlerle PC oyunu tartıştım, çok tuhaf bir his.
Yani neden öğretmenler oyun oynar ki.
İlginç ama güzel, gözüme girdiler yani.

Canım ölümüne saçmalamak istiyordu galiba becerdim de bunu.
Haydin görüşmek üzere.
Benim için dua edin de en kısa sürede TL yükleyip SMS yapabileyim. Yoksa ekmeksiz susuz kalmış gibi hissetmeye devam edicem. SMS veya dakika olmadan meğer telefon hiçbir şeymiş ya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder