2 Haziran 2012 Cumartesi

TIKIN, SÖYLEN, AŞIK OL!

Wuhuuuu, dün son sınavı verip eziyetten, yükten, her halttan kurtuldum. 20 kilo vermiş gibi hafifledim demek oluyor bu da.
Anam ağladı son gece. Sabaha kadar ders çalıştım mal gibi. Tarih bilmem ne. Ertesi gün bana soru sorduklarında "O ne be" diyecek kadar boştu beynim. Bir savaşı başka yy a soktuğum filan oldu. Amma ve lakin sınav bomba gibi geçti, yeaaa! Öteki çalışmadığım yazılı da bomba gibi geçti. Mutlu oldum salak gibi böyle.
Sonra yeni sınıfıımı öğrendim. Şubemi gösdüğüm zaman gelecek yılki bir yarım saat dondum, bana sormaya başladılar hangi şubede olduğumu. "Kahrolası ... sınıfında" diye sövmeye başladım filan. Sövmek dediysem küfretmiyorum "lanet olsası, kahrolası..." falan American laflarını diziyorum. Çünkü zerre kadar bike olsa istemediğim her insanla aynı sınıftayım. Artı bana gençliğimin en büyük kazığını atan insanla aynı sınıftayım, aynı zamanda da bir zamanlar çok sevdiğim ve hala "gel arkadaş olalım" dese içime şüphe düşebilecek kadar etkilendiğim bir arkadaş. Bilmiyorum onunla aynı sınıfı solumak bu kadar yıl sonra nasıl olacak. Aslında içimden bir ses onunla yolumun kesişeceğini biliyordu, körü körüne gitti.
Bu arada o kişinin isminin ilk harfiyle şubem aynı harf ve tesadüf eseri o harf alfabenin bence en kahrolası itici harfi. Bana kazık atanların hepsinin isminde bir şekilde o harf geçiyor, nasıl bir lanet tesadüfse artık.
Ama tabii ben burda olumlu düşünce gücümü araya sokuyor ve önümüzdeki yılın dıt gibi geçeceği düşüncesini bir kenara atıp iyi yanını düşünmeye çalışıyorum. Evet... Tam da şu an düşünüyorum bunu...
Yok işte iyi yanı yok, zorlasam da çıkmıyor.
Her neyse bu arada bugün de çok yakın bir arkadaşımla geçirecektim günümü. Ama bu Naryaco naptı? Zaten uykusuz olduğu halde gerizekalı gibi sabaha kadar araba yarışı ve sims oynadı. Uykusuzluktam sürüne sürüne arkadaşıyla buluştu. Bu arada işte başka bir arkadaşını daha getirmiş onunla da tanıştım. Zaten okulum haricinde dışarda kiminle tnaışsam beni çok seviyor. Ciddi ciddi. Anında kanka oluyorlar benimle, hemen görüşürüz, face de ekle filan.. Tabi bu güzel bir şey, yani okulum dışındaki sıcakkanlı insanları seviyorum.
Zaten daha önce de dediğim gibi...
Beni seven insanlara zaafım var.
Bir de yalnızlık fobim var ki acınası, galiba bu yüzden insanları çok seviyorum.
Beni çok etkileyen iki şey var: biri uzun süre yemek yememek, diğeri de birkaç günü aşkın süre boyunca evde yalnız kalmak. Yemek yemek demişken. Sınavların son günlerinde derse kendimi öyle kaptırmışım ki, iki gün boyunca su içmediğimin farkına varamamışım.
Eğlendiğimde ve çok canım sıkkın olduğunda bir tek yemeyi içmeyi unutuyorum. Bugün mesela kahvaltı bile yapmadan 7 den beri ayakta olarak 4 e kadar bir şey yemeden durabildim ve küçümsemeyin bu benim için hayvan kadar bir büyük gelişme.
Birçok kişinin dediğine göre ben, Naryaco, "AKLI MİDESİNDE ÇALIŞAN" biriyim.
Azıcık obsesifim. Ve bununla barışığım, her ne kadar millet tuhafsasa da...
Durma noktam yok, bir işe bıkana kadar devam ederim. Ahhkk, bazen ölümüne eziyet oluyor bu bana. Tek noktaya odaklanmış füze gibi davranıyorum. Ve hedefi bulduğum anda BOOOMM, bıktım!
Bu arada iki tane magnum intense i götürmüşüm yazıyı yazarken. Ondan sonra da kilo verme derdine düşüyorum, beynimi yiyeyim.
Hımm, bu arada umarım yarınım güzel geçer. Birbirinden alakasız, yabancı çok sayıda arkadaşımı bir araya getiriyorum ve bu yüzden idare etme konusunda gerginim. Şahsen en yakın arkadaşım hiçbir zaman diğer arkadaşlarımı beğenmemiştir. Bu kesinlikle kıskançlıktan değil, aslında bir nedeni bile olduğuna emin değilim sadece öyle işte.
Ve ne diyebilirim ki...
Hah hatırladım yeni bana ait sloganımla veda edicim anacım:
TIKIN, SÖYLEN, AŞIK OL!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder